Kaygı yaşayan insanların büyük kısmı kibar, ince insanlar...


Bugüne kadar çeşitli gerekçelerle ( negatif düşünmeyeceğim, şimdi kimsenin tadı kaçmasın, neyse artık bunu da böyle kabul edeceğiz, bir daha canımı sıkarsa son olsun, ne yapsam olmuyor gibi... ) halının altına süpürdüğümüz canımızı sıkan herşey kayıtlı bir şekilde kalıyor. Uzmanlar bunların bizim artık olayı dahi unuttuğumuz bir zamanda başka bir başlıkla ' Kaygı , Panikatak , Takıntı ' hayatımızda yerini aldığını söylüyor. Biz tabii olayı da ,kişileri de unuttuğumuz için veya hiç bir zaman bu duyguların zamanında halının altına süpürdüğümüz duygulardan kaynaklı olduğunu düşünmüyoruz. İçimizi kemirip duran, yıllarca herşeyden hemen kaygı duymamızın nedeni meğer "neyse şimdi bir şey demeyeceğim"lermiş.
Halının altına attık onu ama ' Kaygı ' adlı besinle besliyoruz orada farkında değiliz. Şişmanladı. Yedi yedi 1000 kilo oldu. İçimize kussa boğuluruz. Kusuyor zaten. Depresyon çıkarıyor. Buluttan nem kapma çıkarıyor, çare bulamadığımız fobilerimizi çıkarıyor. Hepsi kaygıdan. Kaygıyı ne besliyor?
B E L İ R S İ Z L İ K ... En büyük aşçısı bu. İtalyan yakışıklısı :)
Çok nedeni var da kendi deneyimim %100 emin olduğum bu.

Kaygı yaşayan insanların büyük kısmı kibar, ince insanlar. Birini kırmaktan, olayları büyütme korkusundan, iki kişi üzüleceğimize ben bunu kendimle bir kişiye indireyim, kendim ağlayayım kendim susayıma dönüştüren insanlar.

Bir de 'vurdumduymaz' da denilen, artık oralı değilim, canımdan önemli mi takmıyorum tipi var. Bendeniz de biraz bu hali vaziyetteyimdir ama oyalandığımın farkındayım.
Bu tip duyguları gözümde büyütmediğimi düşünürüm, kimi zaman işe yarar ancak yığılma varsa o işler öyle olmuyor işte. Ben rahatım dediğinizde siz kanıyorsunuz da beyin yemiyor bir noktadan sonra tabiri caizse. Eşzamanlı başa vuran ağrı, ele giren kramp, mideye gelen asit, hep şişen karın, bir türlü boşalmayan bağırsaklar, gözdeki pusu ondan.
Kronik bir hal alma durumu varsa ki bunu gösteren belirtiler var; dikkat ve konsantrasyon sorunları, sürekli bir beden yorgunluğu, kulunç ağrısı, kasların gerilmesi ,boyun damarlarının gerilmesi ve uyku düzensizlikleri gibi artık anksiyete bozukluğuna doğru ilerliyor demektir.
Tabii bu aşamada hekime gözükmek şart çünkü organik bir neden, kullanılan bir ilaç da bu duyguları yaratabiliyor, araştırılması şart.

Kaygıdan kaygı duyuyorum noktası bu oluyor...
Yani şu ana kadar bu yazıyı okuyup içinizi büyük bir kaygı kapladıysa da iyi bir düzeydesinizdir.
Umutsuz değil tabii ,kaygı aslında bizim felakete dair düşüncelerimizi yok etmek için ortaya çıkan bir savaşçı.
Yani uyandırma servisi! Artık felaketi düşünmeyi bırakman gerekiyor diyor.

Peki çözümler neler olabilir, kendi açımdan sıralamam gerekirse;
İlk olarak belirsizliği yok etmeliyim. Hiç ikileme düşmeden olanı olduğu gibi kabul ederim. Yukarıdan onun bir rampadan inişini izlerim. Evet olmadı, evet söyledi, evet gitti, evet senin yerine o seçildi, evet az para verildi, evet kovuldun, evet para kazanmıyorsun vs.. Buradaki temel düşünce ' günün şartlarında elimden geleni yaptım' olmalıdır. Fazlası finali değiştirmez zaten. Değiştirseydi bu olay olmazdı.

İkincisi çözüm aksiyon almak yerine önce ilham toplamaya çalışırım. Yine kendimden de biliyorum; ne zaman motivasyon veya akıl açıcı bir şeyler dinlemeyi, izlemeyi okumayı bıraksam tuzaklara düşüyorum. Hergün düzenli olarak motivasyon pratiği edinilmeli. Müzikse müzik ,gezmeyse gezme. Ancak bana kalırsa canlı canlı konuşan birileri. Bu bir videodan dinlediğiniz psikolog da olabilir, sizi dinleyen bir arkadaş da. Emin olun sanal ya da reel olması çok farketmeyecektir.
Çünkü o anlardaki tek ihtiyaç sorunlara yakın cevaplar. Sizi hiç tanımayacak sitelere bıraktığınız yazılar, yorumlar, okuyandan çok yazanı rahatlatır. Çünkü okuyan birileri mutlaka var biliyorsunuz.
Bana da yazabilirsiniz.

Ve tabiki son olarak harekete geçmek. Artık biraz toparlandıysan harekete geçme vakti. Kural aynı hergün amaçlarına yönelik bir şey yap. Biri mutlaka olacak. Hangi duygu kalıcı ki? Aslında en çabuk geçen duygular en kötüleri ve en iyileridir. Kalıcı olması imkansız yani... G E Ç İ C İ ...

Sevgiler
Majeste

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

2021 KOÇ & YÜKSELEN KOÇ BURÇLARI YILLIK YORUM

2021 BALIK & YÜKSELEN BALIK BURÇLARI YILLIK YORUM

OCAK AYI BURÇ YORUMLARI -2021